Karsan ve Toyota Motor Europe, “hidrojen teknolojisi” alanında işbirliğine imza attı.
Karsan’dan yapılan açıklamaya göre, “Mobilitenin Geleceğinde Bir Adım Önde” olma vizyonuyla başta Avrupa olmak üzere dünyada 23 ülkeye yayılmış 1100 adedin üzerinde elektrikli aracıyla hizmet veren şirket, sektörde yeni nesil teknolojiyi temsil eden hidrojen yakıt hücreli (Fuel Cell) modellere yatırımını da hızlandırıyor.
Eylül 2022’de Almanya’da gerçekleştirilen IAA Transportation Fuarı’nda e-ATA Hydrogen modelini dünyaya tanıtan şirket, hidrojen teknolojisindeki iddiasını güçlendirmek ve bu alanda daha da ilerlemek için bir adım daha attı. Bu kapsamda şirket, dünyanın önde gelen otomotiv ve teknolojileri üreticilerinden Toyota ile işbirliği anlaşması imzaladı.
İşbirliği kapsamında şirket, hidrojenli araçlarında alternatif olarak Toyota Fuel Cell Module’ü de kullanarak, teknolojik çözümlerini çeşitlendirmeye devam ederken, şirketin Toyota Fuel Cell Modülleri ile donatılmış hidrojenli otobüslerinin 2025’te pazara sunulması planlanıyor. Toyota yakıt hücresi sistemlerini Belçika Zaventem’deki tesislerinde üretiyor.
“Japon teknolojisini yanımıza aldık”
Açıklamada görüşlerine yer verilen Karsan Üst Yöneticisi (CEO) Okan Baş, müşterilerine en iyi hizmeti sunmak için durmadan çalıştıklarını belirterek, ileri teknolojiler konusundaki atılımlarının devam ettiğini aktardı.
Mobilite alanında öncü konumda olmaktan öte, daha iyisini başarma arzusuyla geleceği şekillendiren yeniliklerle her zaman daha iyisini hedeflediklerine dikkati çeken Baş, “Bu doğrultuda, ‘Mobilitenin Geleceğinde Bir Adım Önde’ olma vizyonumuzla müşterilerimize en güvenilir, en iyi performansa sahip mobilite çözümlerini sunan bir marka olma motivasyonumuzu koruyoruz.” ifadelerini kullandı.
Toyota ile işbirliği yapmaktan büyük bir memnuniyet duyduklarını vurgulayan Baş, “Japonya’nın dev endüstri gücü Toyota, otomotivden deniz taşımacılığına, trenlerden yük taşımacılığına kadar geniş bir yelpazede 30 yılı aşkın hidrojen teknolojisi deneyimiyle tanınıyor. Hidrojen, Karsan olarak çevreye duyarlı ve yenilikçi teknolojilerde öncelikli gördüğümüz bir alan. 2022 sonunda tanıttığımız e-ATA Hydrogen ile bu vizyonumuzu ortaya koymuştuk. Şimdi, bu güçlü işbirliğiyle yüksek Japon teknolojisini de yanımıza alarak, hidrojen alanındaki iddiamızı daha da ileriye taşıyoruz.” açıklamasını yaptı.
Toyota Motor Avrupa Hidrojen Fabrikası Başkan Yardımcısı Thiebault Paquet de hidrojenin, gelecekte toplu taşımanın karbon ayak izini azaltmada kritik bir rol oynayacağına inançlarının tam olduğunu kaydederek, “Bu nedenle, Karsan’a Yakıt Hücre Modüllerimizi tedarik ederek iş birliğimizi genişletmekten ve birlikte hidrojen toplumuna giden yolda ilerlemekten büyük memnuniyet duyuyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Erdemir’in Yeşil Dönüşüm Yolculuğu ve Hidrojen Enjeksiyonu Denemesi
Erdemir, çelik sektöründe sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm konusunda önemli adımlar atan bir şirket olarak dikkat çekiyor. Şirket, 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. Bu hedef doğrultusunda, çelik üretiminde kullanılan kömür yerine hidrojen kullanarak karbon emisyonlarını azaltmayı amaçlayan bir proje başlatmıştır.
Hidrojen Enjeksiyonu Denemesi:
Erdemir, 1. Yüksek Fırını’na hidrojen enjeksiyonu denemesi yaparak sektörde bir ilke imza atmıştır. Bu sayede, çelik üretimi sırasında ortaya çıkan karbon emisyonlarını önemli ölçüde azaltmayı hedeflemektedir. Bu deney, Erdemir’in yeşil dönüşüm yolculuğunda önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir.
Çelik üretiminin çevresel etkilerini azaltarak daha sürdürülebilir bir üretim süreci hedefleniyor. Türkiye’ye yeni bir teknoloji kazandırılarak, çelik sektöründe yenilikçi bir adım atılıyor. Dünya genelinde çelik sektöründe yaşanan yeşil dönüşüm trendine paralel olarak Erdemir de bu dönüşüme öncülük ediyor.
Kaynak : https://erdemir.com.tr/kurumsal/medya/basin-bultenleri/erdemir-bir-ilke-imza-atmaya-hazirlaniyor
Tüpraş’ın Yeşil Hidrojen Yatırımları:
Tüpraş, Türkiye’nin önde gelen enerji şirketlerinden biri olarak, enerji dönüşümü sürecinde önemli adımlar atmaktadır. Özellikle yeşil hidrojen teknolojisine yaptığı yatırımlar, şirketin geleceğe yönelik vizyonunu net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Tüpraş’ın Yeşil Hidrojen Odaklı Verdagy ve Ionomr Yatırımları:
Verdagy: Yüksek kapasiteli hidrojen üretim teknolojileri geliştiren ABD merkezli bir şirkettir. Tüpraş’ın bu şirkete yaptığı yatırım, yeşil hidrojen üretimini daha ekonomik hale getirecek teknolojilere erişim sağlamayı hedeflemektedir.
Ionomr: Hidrojen üretim sistemlerinde kullanılan özel malzemeler geliştiren Kanada merkezli bir şirkettir. Tüpraş’ın bu yatırımı, hidrojen üretim süreçlerinin verimliliğini artırmayı amaçlamaktadır.
Yeşil hidrojen, yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak üretildiği için karbon emisyonunu azaltır ve sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlar. Tüpraş, 2050 yılında karbon nötr bir enerji şirketi olma hedefiyle ilerlerken, yeşil hidrojen bu hedef doğrultusunda önemli bir rol oynayacaktır. Tüpraş’ın bu yatırımları, şirketi yeşil hidrojen teknolojileri alanında öncü bir konuma getirecek ve Türkiye’nin enerji dönüşümündeki rolünü güçlendirecektir.
Tüpraş Ventures:
Tüpraş, girişim sermayesi şirketi olan Tüpraş Ventures aracılığıyla, yeşil hidrojenin yanı sıra biyoyakıtlar, sıfır karbonlu elektrik ve diğer sürdürülebilir enerji teknolojilerine de yatırım yapmaktadır. Bu sayede, geleceğin enerji sisteminde önemli bir oyuncu olma hedefini gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır.
Kaynak: Tüpraş Medya Merkezi
Akfen, Yeşil Hidrojen Üretimiyle Türkiye’ye Yeni Bir Soluk Getiriyor
Akfen Yenilenebilir Enerji, Türkiye’nin enerji geleceğine yön veren önemli bir adım atarak yeşil hidrojen üretimine odaklandı. Şirket, bu alandaki yatırımlarıyla hem ülkenin enerji bağımsızlığına katkı sağlamayı hem de sürdürülebilir bir gelecek için önemli adımlar atmayı hedefliyor.
Akfen Yenilenebilir Enerji Operasyon Direktörü Eren Yiğit, Macaristan’da düzenlenen HUMDA Macaristan Mobilite Geliştirme Ajansı Yaz Üniversitesi etkinliğindeki konuşmasında, şirketin Türkiye’nin güneyinde endüstri ve ulaşım sektörlerinde kullanılmak üzere yıllık 500 ton yeşil hidrojen üretmeyi hedeflediğini açıkladı. Yiğit, yeşil hidrojenin artan çevresel kaygılar ve karbon emisyonlarını azaltma hedefleri doğrultusunda enerji sektöründe dünya genelinde hızla büyüyen yeni bir trend olduğunun altını çizdi. Ayrıca Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynakları bakımından zengin olmasının bu alanda önemli bir potansiyel sunduğunu vurguladı.
Akfen Yenilenebilir Enerji, tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji üretimi yaparak Türkiye’de bir hidrojen ekonomisi yaratmayı hedefliyor. Şirket, hidrojenin üretimi, taşınması ve dağıtımında fırsatlar geliştirerek yeni iş alanlarına yöneliyor.
Akfen’in yeşil hidrojen yatırımları, Türkiye’nin enerji dönüşümünde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Bu çalışmalar, hem ülkenin enerji geleceğini şekillendirecek hem de küresel çapta sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkı sağlayacak.
Kaynak: Akfen Holding Resmi Sitesi
Erdemir, 1’inci Yüksek Fırın’a hidrojen enjeksiyonu denemesini başarıyla gerçekleştirdi
Erdemir, yeşil dönüşüm yolunda önemli bir adım atarak, 1’inci Yüksek Fırın’da hidrojen enjeksiyonu denemesini başarıyla gerçekleştirdi. Bu çalışmayla Erdemir, Avrupa’da bu teknolojiyi uygulayan üçüncü çelik üreticisi konumuna geldi. Deneme, Erdemir Mühendislik ve Linde iş birliğiyle gerçekleştirildi. Yaklaşık 2,2 ton sıvı hidrojen, Linde tarafından tankerlerle taşınırken, Erdemir’in kendi hidrojen tesisinden de ek hidrojen sağlandı. Deneme süresince, gazlaştırma ve basınç düşürme işlemleri için Linde’nin otomasyon sistemleri kullanıldı.
Hidrojen enjeksiyonu, 250 Nm³/saat akış hızında Erdemir Hidrojen Tesisleri’nden başlatıldı. Daha sonra Linde’nin sıvı hidrojen tankeri devreye alınarak, 1’inci Yüksek Fırın’a 2.000 Nm³/saat debiye ulaşan hidrojen verildi. Denemelerde ton sıvı ham demir başına 0,6 kg hidrojen enjeksiyonu yapılırken, bu oran daha sonra 1 kg’a çıkarıldı. Teorik hesaplamalara göre, yüksek fırınlarda bu oran ton başına 28 kg’a kadar çıkarılabilir ve bu, karbon emisyonlarında %15-16 oranında doğrudan azalma sağlayabilir.
Bu başarı, Erdemir’in düşük karbonlu hidrojen gazının Türkiye’deki kullanımı ve bulunurluğuna katkıda bulunmasını sağladı. Aynı zamanda, OYAK Maden Metalürji bünyesindeki diğer yüksek fırınlarda da bu işlemin uygulanabilirliğinin yolunu açtı. Erdemir, sürdürülebilir kalkınmaya olan bağlılığını bir kez daha ortaya koyarak, Türkiye’nin 2053 net sıfır karbon hedeflerine destek olmayı sürdürdü.
Haber, hidrojen teknolojisinin sanayiye entegrasyonu açısından Türkiye için stratejik bir dönüm noktası olarak nitelendiriliyor. Bu gelişme, karbon emisyonlarının azaltılması ve çevre dostu teknolojilere geçişte bir örnek teşkil ediyor.
Hidrojen Üretim, Taşıma ve Depolanmasında Yerli ve Milli Ekipman Geliştirme Çalışmaları
2025 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’na göre, Türkiye’de hidrojen teknolojilerinin geliştirilmesi ve ticarileştirilmesi amacıyla kapsamlı çalışmalar yürütülecek. Özellikle yeşil dönüşüm çerçevesinde, hidrojen değer zincirindeki üretim, taşıma, depolama ve sanayi kullanımına yönelik bileşenlerin, ekipmanların ve sistemlerin yerli ve milli imkanlarla geliştirilmesi hedefleniyor.
Hidrojen Teknolojilerinde Yol Haritası
2023 yılında yayımlanan Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası doğrultusunda temiz hidrojen üretimi, depolama ve sıvılaştırma teknolojileri ile yakıt hücresi teknolojilerinin geliştirilmesine yönelik projelere destek verilmişti. Bu süreç, 2025 yılında daha geniş kapsamlı projelerle devam edecek.
Yeşil hidrojen üretimini sağlamak için yerli elektrolizör geliştirilmesi büyük öneme sahip. Bu kapsamda şu projeler yürütülecek:
- Güney Marmara Hidrojen Kıyısı Platformu Yeşil Hidrojen Üretim Tesisi Projesi: 30 kW kapasiteli PEM (Proton Değişim Membranı) elektrolizör hidrojen üretim tesisinin tasarım, imalat ve test çalışmaları tamamlanarak saha uygulamaları gerçekleştirilecek.
- 250 kW PEM Elektrolizör Geliştirilmesi Projesi: Ölçek büyütmeye yönelik modül tasarımı ve bileşen geliştirme çalışmaları yapılacak.
PEM elektrolizörler ile suyun elektrolizi sağlanarak hidrojenin çevreci ve verimli şekilde üretilmesi hedefleniyor.
Taşıma ve Depolama Alanında AR-GE Çalışmaları
Hidrojenin taşınması ve depolanması konusunda araştırma-geliştirme (AR-GE) çalışmaları sürdürülecek. Bu bağlamda:
- Hidrojenin depolanması,
- Hidrojenden yeşil amonyak üretimi,
- İlgili paydaşlarla proje çağrıları yapılması planlanıyor.
Yakıt Hücresi ve Araç Teknolojileri
Ağır ticari araçlar için hidrojen tabanlı tahrik sistemleri geliştirilecek. Bu sistemler, şu bileşenlerden oluşacak:
- PEM yakıt pili,
- Basınçlı kompozit tanklar,
- Batarya grubu,
- Elektrik motoru ve hidrojen dolum hattı.
Farklı rota ve çalışma algoritmalarının optimizasyonları gerçekleştirilecek. Ayrıca:
- 100 kW Yakıt Pili Modülü Geliştirme ve Testleri: Laboratuvar sistemlerinin kurulumu tamamlanacak ve tam kapasiteyle faaliyete geçirilecek.
- Hidrojen Temelli Karbon-Nötr İçten Yanmalı Motor Geliştirilmesi Projesi: Yakıt hücresi teknolojilerinin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi için çalışmalar devam edecek.
AR-GE ve Yenilik Destekleri
Performans bazlı uygulamalarla hidrojen teknolojileri, batarya teknolojileri, yapay zeka gibi kritik teknoloji alanlarına odaklanılacak. Bu alanlarda uluslararası işbirlikleri desteklenecek ve:
- TENMAK Teknoloji ve Ürün Geliştirme Destek Programı: Hidrojen teknolojileri, karbon yakalama, kullanım ve depolama teknolojileri alanında en az Teknoloji Hazırlık Seviyesi (THS) 4 olan projeler desteklenecek.
Milli Teknoloji Hamlesi çerçevesinde:
- AR-GE altyapısı kurulacak,
- Nitelikli insan kaynağı yetiştirilecek,
- Kritik teknoloji alanlarında teknoloji üretme kapasitesinin artırılması hedeflenecek.
Bu çalışmalar, Türkiye’nin hidrojen teknolojileri alanında yerli üretim kapasitesini artırarak hem ekonomik hem de çevresel fayda sağlamayı amaçlıyor.
TÜBİTAK ve Hydrogen Europe, Temiz Hidrojen Çalışmaları İçin Bir Araya Geldi
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın, Avrupa’da temiz hidrojen teknolojilerinin geliştirilmesinde önemli bir rol oynayan “Hydrogen Europe”un CEO’su Jorgo Chatzimarkakis ile bir araya geldi. Bu görüşmede, Türkiye’de kurulması planlanan ve Hydrogen Europe’un bir uzantısı olması planlanan “Hidrojen Türkiye Derneği” hakkında bilgi alındı. Ayrıca, 21 Kasım 2024’te Brüksel’de Avrupa Hidrojen Haftası esnasında TÜBİTAK ve Temiz Hidrojen Ortaklığı arasında imzalanması planlanan iş birliği anlaşmasının detayları ele alındı. Bu anlaşma ile Türkiye’nin temiz hidrojen alanında kapasite geliştirme, uzmanlık, ağ oluşturma ve finansman desteği alanlarında faydalanması hedefleniyor.